“Çok meşgul olduğum için yazmaya zaman bulamıyorum,” diyorsan harika bir yazıyla karşındayız! Günlük hayatın okuduğun, çalıştığın ya da ebeveyn olduğun için çok yoğun olabilir. Beklenmeyen sorunlar, içerik üretmeye zaman ayırmanı engelleyebilir. Yazma sürecine meşguliyetlerinin yanı sıra tükenmişlik, plan yapamamak ve motive olamamak gibi kişisel sebepler de ket vurabilir.
Yazmana engel olan her ne ise bu içeriği okuduktan sonra probleminin çözüm yollarını öğrenecek ve eğer onları uygularsan yazarak ek gelir elde edebileceksin. İşte yazarlık kariyerinde sana yardımcı olacak tüm detaylar!
Serbest Çalışmayı Zorlaştıran Unsurlar Nelerdir?
Freelance içerik yazarı olmak dışarıdan kolay görünebilir. Ancak her işte olduğu gibi serbest bir yazar olmanın da kendine özgü zorlukları bulunur.
Bunlara birlikte göz atalım:
- Freelance çalışan yazarları en çok zorlayan konuların başında etkili zaman yönetimi yapamamak gelir. Görevleri sarkıtmadan zamanında tamamlamak, zaman yönetimi becerisinin yanı sıra öz disiplin de gerektirir.
- Mesai kavramının olmaması birçok freelancer’a başta avantaj gibi görünebilir. Ancak iş yaşam dengesi sağlanmadığı takdirde uzun vadede zihinsel yorgunluğa neden olabilir. Ayrıca sürekli uzun saatler boyunca evden çıkmadan çalışmaya devam etmek, sosyal izolasyona da yol açabilir.
- Serbest yazar olmak genellikle yazmaktan çok daha fazlasıdır. Müşterilerle ilişki kurman, alacakları takip etmen ve daha birçok sorumlulukla ilgilenmen gerekir.
- Yeteneklerini kanıtlaman ve müşteri bulman zaman alabilir.
Serbest çalışmaya başlamayı planlayan birçok yazar, bu noktaları sıkça gözden kaçırabilir. Ancak sektörün bu zorluklarına rağmen gelişim imkânı, mekân ve zaman özgürlüğü, esneklik gibi birçok pozitif nokta da bulunur.
Serbest çalışma sektörünün bu kendine özgü zorluklarının yanı sıra freelancer yazarların kariyer yolculuklarında bireysel olarak karşılaşabilecekleri güçlükler de mevcut. Bunların arasında yaratıcılığını koruyamamak, tükenmişlik yaşamak ve yazmak için zaman bulamamak gibi zorluklar yer alır.
İstersen gel, başlık başlık tüm bu sorunları detaylıca inceleyelim ve çözüm önerilerine birlikte bakalım.
Yazma Engelinin Arkasında Gerçekte Ne Var? Yaratıcılığını Nasıl Koruyabilirsin?
Yazmak istediğin hâlde bir türlü bilgisayarının başına geçemiyor, yaratıcılığını ve üretkenliğini korumakta güçlük çekiyorsan bunların arkasındaki sebeplerden bazıları şunlar olabilir:
Mükemmeliyetçilik
Mükemmeliyetçilik, birçok yazarın etkili şekilde yazmasının önündeki en büyük engellerden biri. Çünkü mükemmeliyetçilik, başarısızlık korkusundan beslenir. Birçok kişi de başarısızlıktan endişe duyduğu için işlerini erteleme hatta hiç yapmama yolunu seçebilir.
Eğer senin de içeriklerinin kalitesine dair gerçekçi olmayan beklentilerin varsa bunu fark etmen son derece önemli. Yüksek standartlar başarı için önemli olsa da kusursuzu aramak yerine yeterince iyiye odaklanman çok daha faydalı olabilir.
Unutmamalısın ki hepimiz hata yaparız. Önemli olan hatalarımızdan ders alarak çok daha iyi bir yazar olmaya çalışmaktır.
Motivasyon Eksikliği
“Çalışmak için ihtiyaç duyduğum motivasyonu bir türlü bulamıyorum,” diyorsan öncelikle yalnız olmadığını bilmelisin. Birçoğumuz zaman zaman senin gibi hissediyoruz. Motivasyon eksikliğiyle mücadele edebilmek için öncelikle motivasyonunu olumsuz yönde etkileyen somut bir durumla karşı karşıya olup olmadığını inceleyebilirsin.
Örneğin hastaysan ya da çok yorgunsan, tüm gün yemek yemek için vakit bulamadıysan, duygusal bakımdan iyi hissetmiyorsan motive olman beklenemez. Bu nedenle ilk aşamada ihtiyaçlarını gidermelisin.
Karşılanmamış herhangi bir ihtiyacının olmadığından emin olduğun hâlde motivasyonun eksik olabilir. Bu durumda motivasyona karşı bakış açını değiştirmen sana yardım edebilir.
Genellikle motivasyonun birdenbire içimize dolmasını beklesek de motivasyon böyle çalışmaz. Çoğu zaman görevlerimizi yapmaya başladıkça yavaş yavaş motivasyon kazanırız. Bu nedenle hemen klavyenin başına geç ve birkaç satır da olsa yazmaya başla!
Kendinden Şüphe Duymak
Yeni bir içerik yazmaya başlamadan önce kendine ya da yeteneklerine dair güvensizlik hissi yaşadığını fark ediyorsan kendinden şüphe duyuyor olabilirsin. Öncelikle bunun salt bir gerçekliği yansıtmak zorunda olmadığını, zihninden geçen herhangi bir düşünce olduğunu kabul etmelisin. Sonrasında şüphenle başa çıkmak için bunları yapabilirsin:
- Güçlü Yönlerini Fark Et: Bugüne kadar hangi zor içeriklerin üstesinden geldin? Seni en başta yazmaya yönlendiren yeteneklerin nelerdi? Kimlerden olumlu dönüşler aldın? Tüm bunları listeleyip kolayca görebileceğin bir yere koyabilir, ihtiyaç duydukça okuyabilirsin.
- Olumsuz Düşüncelerinle Mücadele Et: Düşüncelerimiz duygularımızı, duygularımız ise eylemlerimizi etkiler. Bu nedenle zihninden geçen olumsuz düşüncelere dikkat etmen çok önemli. Negatif düşüncelerini fark ettiğinde onların gerçekliğini sorgulamak ve yansıttığının tam aksi durumlara dair kanıtlar bulmak sana yardımcı olabilir. Örneğin, “Çok kötü bir yazarım, bu içeriğin üstesinden gelemem,” düşüncesine karşılık, “Daha önce yazdığım X markasının blog içeriklerini de çok zor olmasına rağmen başarıyla tamamladım. Bu içeriğin de üstesinden gelebilirim,” cevabını verebilirsin.
- Destek Al: İhtiyaç duyduğunda şüphelerin hakkında bir meslektaşınla ya da alanında çalışan bir mentorla iletişim kurmak daha iyi hissetmeni sağlayabilir.
Odaklanma Problemi
Birçok yazarın yazmakta zorlanmasının en önemli nedenlerinden bir diğeri ise odaklanma problemi. Odaklanamadığımızda hem işlerimiz olması gerektiğinden fazla zaman alır hem çok iyi sonuçlar elde edemeyebiliriz. Böyle bir sorun yaşıyorsan bunları yapmak odaklanmanı sağlayabilir:
- Çalışma alanındaki dikkat dağıtıcı her şeyi kenara kaldırabilirsin.
- Uzun çalışma süreleri yerine kısa aralıklarla çalışabilirsin.
- Kafein ve şeker tüketimini azaltabilirsin.
- Teknoloji molası verebilirsin.
- Ara verdiğinde beynini çalıştıracak farklı aktiviteler deneyebilirsin.
Yoğun zihinsel yorgunluk nedeniyle yazmak için motive olamıyor musun? Bu tükenmişliği nasıl önleyebilirsin?
Tükenmişlik, uzun süren ya da tekrar eden stres sonucunda ortaya çıkan duygusal, zihinsel ve fiziksel tükenme hâlidir. Tükenmişliğe aile ve romantik ilişkiler gibi durumlar yol açabileceği gibi iş hayatı da tükenmişliği tetikleyebilir. Sen de serbest içerik yazarı olarak belirli dönemlerde kendini tükenmiş hissedebilirsin. Bunun üstesinden gelmek için bunları uygulayabilirsin:
- Kaliteli ve yeterli uyumaya özen gösterebilirsin.
- Bol bol su içmeye dikkat edebilirsin.
- Sağlıklı bir beslenme rutini oluşturabilirsin.
- İş yaşam dengesini korumak için belirli saat aralıklarında çalışmaya gayret ederek kendine zaman ayırabilirsin.
- Molalarında doğada zaman geçirebilirsin.
- Yeni hobiler edinebilir, her gün düzenli olarak hobilerine zaman ayırabilirsin.
- Stres yönetimi hakkında kendini geliştirebilirsin.
- Gün içinde nefes egzersizi ve meditasyon yapabilirsin.
- Özel ve iş hayatındaki beklentilerini gerçekçi düzeye getirebilirsin.
- İlişkilerini geliştirerek sosyal destek ağını güçlendirebilirsin.
- En önemlisi de kendine şefkatli ve nazik bir şekilde yaklaşmaya özen göstermelisin.
Ruh sağlığına odaklanma konusunda neler yapabileceğinle ilgili daha detaylı bilgi edinmek istersen “İçerik Üreticileri İçin Ruh Sağlığına Odaklanmanın 10 Etkili Yolu” isimli yazımızı okuyabilirsin.
Çok Vaktin Olmasa Bile Nasıl Verimli Şekilde Yazabilirsin?
İster freelance bir yazar ister tam zamanlı çalışırken boş vakitlerini değerlendirmeyi amaçlayan bir içerik üreticisi ol, her iki durumda da içerikler üzerinde çalışacak zaman bulmakta zorlanabilirsin. Ancak iyi haber şu ki verimli bir şekilde çalışmak ve yazılarını tamamlamak için uzun saatlere ihtiyacın yok. Peki, kesintisiz birkaç saatin olmasa bile nasıl yazabilirsin?
Kısa Oturumlarla Çalış
Gün içinde boş kaldığın 15-20 dakikalık zaman aralıklarında sosyal medyada zaman geçirebilir, arkadaşlarınla sohbet edebilirsin. Oysa bu zaman aralıklarında içeriğinin bir alt başlığını ya da giriş kısmını bitirmen de mümkün. Ayrıca kısa çalışma oturumlarında yazmak, zorluk derecesi yüksek görevlerin üstesinden daha kolay gelmene de yardımcı olabilir.
Kısa aralıklarla çalışırken Pomodoro tekniği gibi teknikler kullanabilirsin. Bu sayede daha iyi odaklanabilir ve kısa sürede en yüksek verimi elde edebilirsin.
Yazmaya Kendini Hazırla
Ön hazırlık yapmadan bilgisayarın başına geçip çok hızlı bir şekilde yazmak çok mümkün değil. Özellikle az vaktin olduğu dönemlerde hazırlık yaparak çalışmaya başlamak ise ayrıca kritik öneme sahip. Hazırlık aşamasında şunları yapabilirsin:
- Üzerinde çalışacağın konuya dair düşünebilirsin. Hangi noktalara değineceksin, içeriğin kapsamı ne olacak, ne uzunlukta bir yazı hazırlamayı planlıyorsun?
- Kaynak araştırması yapabilirsin. Böylece yazma aşamasına geçtiğinde vakit kaybetmeden akıcı şekilde yazabilirsin.
- İçeriğin için bir outline hazırlayabilirsin. Daha önce hiç outline hazırlamadıysan “Outline Nedir, Nasıl Hazırlanır? 3 Etkili Örnek” isimli yazımızı inceleyebilirsin.
- Rakip içeriklere göz atarak kendi içeriğini nasıl şekillendireceğine karar verebilirsin.
Taşınabilir Cihazları Kullan
İçerik yazmak için sınırlı zaman aralıklarını değerlendirmek istiyorsan taşınabilir cihazlar bir numaralı yardımcın olacak. Toplu taşımadayken, sıra beklerken ya da öğle yemeği molasında telefon veya tablet sayesinde içerik üretmeye devam edebilirsin.
Fikirlerini Kaydet
Gün içinde aklımıza binlerce düşünce doluşur ve gün sonunda birçoğunu unutmuş oluruz. Bu nedenle içeriklerinle alakalı aklına değerli fikirler geldiğinde bunları mutlaka kaydetmelisin. Bu sayede vakit bulduğunda fikirlerin üzerine çalışabilirsin.
Kaydetme işlemi için ses kaydı yapabilirsin. “Klasik yöntemlerden şaşmam,” diyorsan küçük bir içerik defteri alarak onu yanında taşıyabilir ve aklına gelenleri not edebilirsin.
Yaratıcılığını Destekleyecek Ortamlarda Bulun
Bulunduğun ortam yaratıcılığını ve yazma motivasyonunu etkileyebilir. Huzurlu bir kafede kahve içerken çalışabilir, açık havada dinlenirken içerik üretmeye devam edebilirsin. Evinde bir çalışma köşesi yaparak kendini teşvik edebilirsin.
Teknolojiden Yararlan
Teknoloji, içerik üretimi sürecini büyük ölçüde kolaylaştırabilir. Örneğin sesli kelime yazılımı sayesinde aklındakileri kolayca yazıya aktarabilirsin. Evernote gibi planlama araçlarıyla iyi bir yazma programı hazırlayabilirsin.
MindMeister sayfası üzerinden zihin haritası oluşturabilir, tüm fikirlerini birbiriyle ilişkilendirerek yazıya dökebilirsin. Google Dokümanlar sayesinde içeriklerini çevrim içi olarak saklayabilir, dilediğinde içeriklerde kolayca düzenleme yapabilirsin. Ayrıca yazılarını farklı kişilerle de rahatlıkla paylaşabilirsin.
Teslim Tarihin Olmadığında Yazmak İçin Kendini Nasıl Disipline Edebilirsin?
Son teslim tarihi olmayan işleri tamamlamak ve teslim etmek bazen çok zorlayıcı olabilir. Hatta içeriğe başlamak bile çok uzun zaman alabilir. Bahsedeceğimiz yöntemlerle yazmak için kendini disipline edebilir, sonu olmayan erteleme döngülerine girmekten kendini koruyabilirsin:
Kendi Teslim Tarihini Oluştur
Birlikte çalıştığın marka ya da kişiler, içerikler için bir teslim tarihi belirlemediyse kendi teslim tarihini kendin oluşturman faydalı olabilir. Bu sayede erteleme döngüsüne girmeden verimli bir şekilde çalışmaya devam edebilirsin.
Bu noktada gerçekçi bir şekilde ve esnek bir planlama yapmaya dikkat etmelisin. Örneğin 20 tane 500 kelimelik ürün açıklaması içeriği için 3 günlük bir zaman ayırırsan içerikleri istediğin zamanda yetiştiremeyebilirsin. Üstelik yeterince zamanın olmadığı için yüzeysel ve daha az kaliteli içerikler hazırlamak zorunda kalabilirsin.
Görevleri Küçük Parçalara Böl
Genellikle teslim tarihi belli olmayan işler büyük ve detaylı projelerdir. Bu nedenle projeyi küçük parçalara bölerek her bir görevi ne zaman yapacağına karar vermen faydalı olabilir. Projeleri küçük parçalara böldüğünde onları daha iyi yönetirsin. Ayrıca küçük görevleri tamamladıkça tüm işi bitirmek için daha motive hissedebilirsin.
Sürekliliğe Özen Göster
Verimli bir çalışma sistemine sahip olman ve kendini yazmak için disipline edebilmen için sürekliliğe önem göstermelisin. Örneğin işlerini teslim etmek için iki günün kaldığında günde 5000 kelime yazıyor ancak diğer günler hiç yazmıyorsan sürdürülebilir bir çalışma rutininden bahsetmemiz çok zor.
Bunun yerine kendine her gün için yazma hedefi koyabilirsin. Başlangıçta günde 500 ila 1000 kelime yazmayı planlayabilir, giderek bu sayıyı artırabilirsin. Zamana meydan okuyan eserleri kaleme alan Mark Twain, Jack London ve Ernest Hemingway gibi birçok yazarın da çalışırken belirli bir kelime hedefine sadık kaldıklarının altını çizelim.
Kendine Ödüller Ver
Zaman sınırlaması olmadığında hazırladığın plana uymak her zamankinden daha zor olabilir. Bunun üstesinden gelmek için yapabileceğin bir diğer şey ise kendine ödül vermek. Örneğin çalışmaya başlamadan önce o günkü iş hedefini tamamladığında kendine istediğin filmi izleme izni verebilirsin. Çoktandır görmek istediğin bir tiyatroya gidebilir, yakın arkadaşlarınla bir program yapabilirsin.
Çalışmanın çok zorlaştığı dönemlerde çalışmanı iki sevdiğin aktivite arasında olacak şekilde planlayabilirsin. Örneğin sabah alışveriş yapacak, akşam da resim çizeceksin. İkisinin arasına iki saatlik çalışma bloğu yerleştirebilirsin.
Sen de bir içerik yazarı olarak zamanını en iyi şekilde değerlendirmek ve çeşitli markalar için farklı türlerde içerikler üreterek kendini geliştirmek istersen hemen aramıza katılabilirsin.