“Okur için değer yaratmıyorsan rakiplerine değer katıyorsun!” Sevgili yazar, bu cümle kulağına iddialı gelmiş olabilir fakat tamamen gerçek. Eğer değerli bir içerik üretmiyorsan hedef kitlene dokunamazsın. “Peki, değerli bir içeriğin sırrı ne?” diye sorduğunu duyar gibiyiz. Hemen yanıtlayalım: Özgünlük. Peki içeriğinin özgünlüğünü nasıl sağlarsın? Kısaca söyleyelim; ancak hiç kimsenin daha önce yazmadığı benzersiz bir metin hazırladığında özgünlüğü yakalayabilirsin. Dilersen gel neden özgün içerik üretmen gerektiğine ve özgünlükle ilgili ihtiyacın olabilecek detaylara yakından bakalım.
Neden Daha Önce Hiç Var Olmamış Bir İçerik Arıyoruz?
Yazar arkadaşım, dilersen neden orijinal içerik aradığımız konusuna geçmeden hemen önce özgün içeriğin ne olduğunu birlikte tanımlayalım.
Özgün içerik; başka içeriklerden kopya cümleler barındırmayan, benzersiz ve kapsamlı bir akışta oluşturulmuş, doğru bilgiyi doğru kurguyla aktaran içeriktir. Peki, özgünlük içerik dünyası için neden bu kadar önemli? Cevabına beraber bakalım:
- Okuyucu Deneyimini Geliştirir: Her gün milyonlarca içeriğin internete yüklendiği günümüzde okuyucuları birkaç saniyeden fazla bir içerikte tutmak her zamankinden zor. Ancak orijinal içerikler, okuyucunun ihtiyacı olan bilgiyi basmakalıp cümlelerle sunmaz, marka diline uygun şekilde ünik cümlelere döker. Dolayısıyla okuyucuda merak uyandırır ve okuyucunun uzun süre içerikte kalmasını sağlar. Çünkü okuyucu, özgün içeriklerden yarar görür ve ilham alır.
- Marka Güvenirliği ve İtibarı Oluşturur: Günümüzde markaların başarılı olmak için yalnızca iyi ürün ve hizmetler sunması yeterli değil. Aynı zamanda uzmanlıklarını ve bilgilerini ortaya koyarak kendilerini düşünce lideri konumuna taşımaları çok önemli. Bunun da en iyi yolu özgün içerikler üretmek.
- Geri Bağlantıyı Artırır: Kaliteli ve özgün yazılar ortaya koyduğunda farklı kullanıcılar senin metnini kaynak olarak kullanabilir. Dolayısıyla yazına geri bağlantı verir. Geri bağlantılar ise içeriklerinin çok daha fazla trafik çekmesine yardımcı olur.
- Paylaşım Olasılığı Yükselir: Orijinal içerikler; yeni, heyecan verici ve faydalı bilgiler sunar. Okuyucularda böyle olumlu duygular oluşturan içerikler hazırladığında okuyucularının içeriklerini başkalarıyla paylaşma olasılığını da yükseltirsin.
- SEO’yu İyileştirir: Senin de bildiğin gibi arama motorları yararsız, kopya ve kalitesiz içerikleri SERP’te üst sıralarda yayınlamaz. Bunun aksine özgün ve değerli içerikleri iyi sıralamalara yerleştirir. Bu sayede daha çok görüntüleme kazanılabilir.
Özgün Olmayan İçerikler Neden Çöp Oluyor?
Özgün içeriğin ne olduğunu tanımladığımız gibi özgün olmayan içerik kavramına da değinelim. Özgün olmayan içerikte az ya da çok miktarda intihal vardır. Örneğin yazar, kaynak olarak bir veya birden fazla içerik seçip doğrudan alıntı yapabilir ve bunu kendi yazmış gibi gösterebilir.
İntihal her zaman doğrudan olmayabilir. Cümleleri ya da kelimeleri değiştirerek metinlerin kopyalanması, içeriklerin aynı alt başlıklarla ve kurguyla oluşturulması da intihale girer. Ayrıca yazarın daha önce başka bir marka için kullandığı bir metni yeni bir marka için tekrar kullanması da intihaldir.
Yazar arkadaşım, senin de takdir edeceğin gibi intihal, bir nevi emek hırsızlığı olduğundan etik olarak son derece yanlıştır. Ancak intihal içeriklerin tek zararı etik dışı olması değil. Daha birçok olumsuz duruma da yol açabilir. Bunlardan da kısaca bahsedelim:
- İntihal, arama motorları tarafından algılanır ve web sitelerinin performansını olumsuz yönde etkiler. Görünürlük azalır, sıralamalar geriler ve organik trafik bozulur.
- İntihal, okuyucularda güvensizliğe neden olur. Dolayısıyla kullanıcı deneyimini kötüleştirir.
- Markaların itibarını zedeler ve müşteri sadakatinin oluşmasına engel olur.
- Telif hakkı nedeniyle yasal sonuçları olabilir.
Yapay Zekâyla Yazdın, O İçerik Gerçekten Senin mi?
İntihal, yazarlar için mutlaka kaçınılması gereken siyah bölge. Fakat söz konusu yapay zekâyla içerik üretimi olduğunda gri bir alana geçiyoruz. Burada ilk sormamız gereken soru “Yapay zekâyla içerik üreten bir kişi gerçekten o metnin yazarı mıdır?” Bize göre bu sorunun yanıtı “Hayır.” Çünkü bir metin, direkt olarak yapay zekâya yazdırıldığında yazarın içeriğe hiçbir kişisel katkısı olmaz. Yazar burada yapay zekâdan aldığı metni düzenleyen konumuna yerleşir. Bu da yazının sahibinin kim olduğu konusunu tartışmalı kılar.
Buna karşılık yazarlar içerik üretiminde yapay zekâdan yararlanarak kaliteyi artırma yoluna gidebilir. Özgün içeriklerde yapay zekânın nasıl kullanılabileceği hakkında detaylı bilgi almak için “Yapay Zekâ Araçlarıyla 7 Adımda Yaratıcılığını Artır” ve “İçerik Üretirken Yapay Zekâdan Nasıl Faydalanılır? En Verimli 5 Yapay Zekâ Aracı” isimli yazılarımızı inceleyebilirsin.
Yapay Zekâ ile Üretilen İçeriklerdeki Temel Sorunlar Neler?
Yapay zekâyla hazırlanan içeriklerdeki temel sorunlar:
- Bağlam Eksikliği: Yapay zekânın ürettiği içeriklerdeki en büyük sorunlardan biri bağlam eksikliğidir. Özellikle kapsamlı içeriklerde yapay zekânın doğru bağlamı tutturması daha güç olabilir.
- Tekrarlayan İfade ve Kalıplar: Yapay zekâ öğrendiği kalıpları ve ifadeleri tekrarlama eğiliminde olabilir. Tekrarlar okuyucuların sıkılmasına ve metinden uzaklaşmasına yol açabilir. Aynı zamanda anlatımın renkliliğini yitirmesine de neden olabilir.
- Hatalı Bilgiler: Çoğu yapay zekâ aracı sabit bir veri kümesinden bilgi toplayarak onlarla metin üretir. Çektiği bilgilerin kaynaklarını teyit etmek, verilerin güncelliğini ya da doğruluğunu araştırmak yapay zekânın metin oluştururken dikkat ettiği kriterlerden olmayabilir. Yani yapay zekâyla metin üretirken yanlış bilgiler kullanma riskin bulunur.
- Yaratıcılık Yoksunluğu: Yapay zekâ nihayetinde bir algoritma olması nedeniyle insan yaratıcılığından yoksundur.
- SEO’yu Olumsuz Etkileme: Eğer içeriğini yapay zekâyla yazdıysan ve bu içerik tekrarlı, bağlamdan kopuksa arama motorları içeriğini düşük kaliteli olarak değerlendirebilir.
İçeriğin Özgün Değilse Seni Hangi Sorunlar Bekliyor?
Sevgili arkadaşım, özgünlük üzerine bu kadar konuştuktan sonra “Peki, yazdığım içerik özgün bulunmazsa ne olur?” diye düşünüyor olabilirsin. İçerikmatik olarak birlikte çalıştığımız markalara özgün ve kaliteli içerik sunmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla özgün olmayan içerikleri kabul etmemiz mümkün değil. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsak revize ya da ret verme yoluna gidiyoruz.
İçerikte “Senin İmzan” Olsun: Özgünlüğün Sırları
İçeriğine tam anlamıyla “Benim.” diyebilmek ve özgün bir metin ortaya koyabilmek için dikkat edebileceğin bazı püf noktaları şöyle:
- Farklı Kaynaklar Kullan: İçeriklerini kaleme alırken tek bir kaynakla sınırlı kalmamalısın. Birden fazla kaliteli kaynaktan yararlanmalı, bulduğun bilgilerin doğruluğunu kontrol etmelisin. Kaynak kullanımı hakkında kapsamlı bilgi sahibi olmak için “İçerik Yazarken Kullanılan Kaynakların Önemi” ve “Kaynak Kullanırken Düşülen Tuzaklar ve Çözümleri” isimli yazılarımızı da inceleyebilirsin.
- Güncel Verileri Kullan: Yazarken güncel bilgilerden ve istatistiklerden yararlanmaya dikkat etmelisin.
- Sektörel İçgörü ve Örnekler Ekle: Daha önce de bahsettiğimiz gibi bir içeriğin özgün olması için yazarın katkısı şart. Bu katkı bireysel anıları veya kişisel yorumları yansıtmamalı. Markalar için içerik ürettiğimizden öznel deneyimler yerine sektörel içgörülere, araştırmalardan elde edilen bulgulara ve markaya özgü örneklere yer verebiliriz. Bu yaklaşım hem içeriğin özgünlüğünü artırır hem okuyucuya güvenilir ve değerli bilgiler sunar.
- Değer Yaratmaya Odaklan: Her içeriğinde hedef kitlene bir değer sunmaya odaklanmalısın. Konuyla ilgili sorabilecekleri soruları önceden görüp yazında yanıtlamaya özen göstermelisin. Bu şekilde insanların sorunlarını çözmelerine yardımcı olabilir, onlara yeni bir beceri katabilirsin.
- Marka Sesini Ortaya Koy: Metinlerde markaların senden takip etmeni istedikleri bir ton var. Ancak bu içeriklerini belirli kalıplar içinde oluşturacağın anlamına gelmiyor. Marka tonunu analiz edip içerikte özgün şekilde yansıtman önemli.
Sevgili arkadaşım, sen de fark yaratan, özgün içerikler yazmaya hazırsan hemen aramıza katılmalısın!