İşin Mutfağı

Revizeler Korkulu Rüyan Biliyoruz! Revize Almadan İçerik Onaylatmanın Yolları

Revizeler Korkulu Rüyan Biliyoruz! Revize Almadan İçerik Onaylatmanın Yolları

Saatlerini ayırdın, bir nakkaş titizliğiyle özene bezene içeriğini yazdın ve editörüne gönderdin. Bir süre sonra “Revize bekleniyor.” mesajıyla karşılaştın. İşte bu manzara birçok yazarın korkulu rüyası. Sen de o yazarlardan biriysen artık endişelenmene gerek yok! Bahsedeceğimiz noktalara dikkat ederek bundan sonra kolay kolay revize almayacak içeriklerinle bir yıldız gibi parlayacaksın! Hazırsan seni yazımızın devamına doğru alalım.

Neden Revize Alıyorsun?

Revize almak bir içerik yazarı için can sıkıcı durumların başında geliyor. Ancak her yazarın geçmişte mutlaka revize aldığını ve ne kadar iyi yazarsa yazsın zaman zaman revize almaya devam edebileceğini söyleyebiliriz. 

Sen de revize aldığında karalar bağlayanlardan biriysen revizelerle ilgili bu gerçekleri duymak bakış açını değiştirebilir:

  • Yazar dostum, bil ki hiçbir editör revize vermekten hoşlanmaz. Çünkü vereceği revizeleri hazırlamak, senin düzenlemenden geçen yazıyı tekrar kontrol etmek onun için de emek ve zaman kaybıdır.
  • Revizelerin amacı seni yormak değildir. Daha iyi bir içerik elde etmek ve senin proje hakkındaki eksik noktalarını tamamlayarak hakimiyetini artırmaktır.
  • Revizeler senin kötü yazar olduğunun değil içerikte bazı noktaların yeterli olmadığının göstergesidir. 

Revizelerin düşmanımız olmadığına ve sürecin doğal bir parçası olduğuna seni ikna edebildiysek dilersen gel, revize almana sebep olabilecek nedenleri birlikte inceleyelim.

Briefi Doğru Okumanın Ne Kadar Önemli Olduğunu Biliyor musun? 

Brief, diğer adıyla içerik özeti, yazara içerik yazımında rehberlik eden ve içerikten beklenenlerin bulunduğu yazılı bir kayıttır. Briefte kelime sayısı, konu, kullanılacak anahtar kelimeler, alt başlıklar, görsel kullanımı gibi detaylar yer alabilir. İçeriğin hedeflerinden bahsedilebilir, bir CTA bölümüne gerek olup olmadığı söylenebilir. Bunlar dışında metinde kullanılması gereken dâhili ya da harici linkler, hedef kitleyle ilgili bilgiler, önerilen kaynaklar, markanın dili ve tonu da briefte bulunabilir.

Tüm bunlar içeriğinin temel çerçevesini oluşturur ve sen de bir yazar olarak bu çerçevenin içini doldurursun. Eğer briefi okumaya ve anlamaya yeterli zaman ayıramadıysan muhtemelen ortaya çıkardığın yazı başlangıçta markanın senden beklediğinden oldukça farklı olur. Bu da revize almanın en önemli sebeplerinden biridir. 

Örneğin bir ayakkabı markası için ürün içerikleri kaleme alacaksın ve markanın sana verdiği briefte “250 kelimelik bir metinde 5 defadan fazla ayakkabı kelimesini kullanmayalım.” gibi bir ifade bulunuyor. Eğer sen briefte bu yönergeyi fark etmediysen büyük ihtimalle bir ayakkabı ürün açıklamasında “ayakkabı” kelimesini bol bol kullanırsın. Bu da tüm yazıyı baştan gözden geçirmene neden olacak bir revizeyle karşılaşmana yol açabilir.

Bu örnekte “ayakkabı” kelimesini sınırlı sayıda kullanmak sana çok anlamlı gelmeyebilir. Bir yazar olarak bu ve bunun gibi talepleri çok gerekli bulmayabilirsin. Yazar arkadaşım, briefler sana doğru ya da mantıklı görünmediğinde kendini bir terzi gibi hayal etmelisin. Senin de bildiğin gibi hiçbir terzi kendi moda anlayışına uymadığı için bir müşterisinin istediğinden farklı bir kıyafet dikmez. Ondan istenen modeli müşterisine en uygun biçimde hazırlamaya gayret eder. Biz de içerik yazarları olarak bizden istenen briefe tam olarak uyan en iyi içeriği yazmaya çabalamalıyız.

Bunu başarmak için de araştırma ve yazma aşamasına geçmeden briefi dikkatlice okumalıyız. Sonrasında işimizi oldukça kolaylaştıracak ve küçük ayrıntıları atlamamızın önüne geçecek bir taslak yani outline oluşturarak yazmaya koyulmalıyız. Outline hazırlamak hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsan “Outline Nedir, Nasıl Hazırlanır? 3 Etkili Örnek” isimli içeriğimiz sana yardımcı olabilir.

Örnek İçerikleri Dikkatlice Okudun mu?

Briefi okuduğuna ve outlineını yazdığına göre kendini içerik üretmeye hazır hissediyor olabilirsin. Ancak revize almamak için yazmaya başlamadan önce uygulaman gereken başka bir adım daha var: Örnek içerikleri okumak. 

Örnek içerikleri detaylı biçimde inceleyerek aşina olmadığın bir proje hakkında birçok önemli bilgiye ulaşabilirsin. Örnekler sayesinde briefte anlatılan yönergelerin somut hâlini görür ve daha kolay uygulamaya geçirebilirsin. Üzerinde çalıştığın içerik formatına dair farklı bakış açılarını anlayabilir, öğrendiklerini sentezleyerek kendi özgün yaklaşımını oluşturabilirsin. 

Kendi Nişinde Bir Projede Yazdığından Emin misin? 

İçerik yazarlığı yolculuğunda belki her konuda ve formatta içerik yazabilen bir profesyonele dönüşmek istiyor olabilirsin. Ancak bazı üreticiler için doğru kariyer planlaması bahsettiğimiz şekilde olmayabilir. Kimi yazarlar belli niş alanlarda ortalamanın çok üstünde kaliteli içerikler üretebilir ve hızlı üretim gerçekleştirebilir. Kendi nişlerinden ya da alışık oldukları formattan uzaklaştıklarındaysa yazmakta zorlanabilirler. Bu da revize sayısının artmasına yol açabilir. Öncelikle bunun son derece normal olduğunu söylemeliyiz. 

Niş alanına odaklanmak ise o alanda yüksek bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olmanı sağlayacağından revize alma olasılığını ciddi şekilde düşürebilir. Bunun yanı sıra daha iyi kazanç sağlamana, nişinde itibar kazanmana, müşteri ağı oluşturmana ve diğer yazarlarla daha iyi rekabet etmene yardımcı olabilir. Sen de seni yazarken en çok mutlu edecek ve sana avantaj sağlayacak doğru nişi bulmak için “2024’te Size Daha Fazla Gelir Kazandıracak Serbest Yazarlık Nişleri” isimli içeriğimizi okuyabilirsin.

Kullandığın Dil Markanın Tonuna Uygun mu?

Ton kısaca bir markanın hedef kitlesiyle iletişim kurarken kullandığı üsluptur. Dolayısıyla marka kimliği için büyük bir önem taşır. İçerik yazarları olarak içeriklerimizi üretirken markanın mevcut tonunu iyice anlamalı ve o tonla tutarlı bir ton kullanmalıyız. Böylece mesajımızı doğru ve etkili biçimde okuyuculara ulaştırabiliriz. 

Örneğin tonunu iddialı, canlı ve neşeli olarak tanımlayabileceğimiz bir çizgi roman markasının yeni kitabı için ürün açıklaması yazacağımızı düşünelim. Bu durumda “Kedi Coco’nun maceralarına eşlik edebileceğiniz ve hoş vakit geçirebileceğiniz yeni çizgi romanımızı beğeninize sunuyoruz.” biçiminde bir örnek marka tonuna uygun olmaz.

Bunun yerine “Çılgın ve bir o kadar asabi, asabi olduğundan çok daha fazla sakar, mahallenin beyaz belası kedi Coco’nun yeni maceralarına kapılmaya hazır mısın? Sorduğumuza bakma! Gözünün serimizin yeni kitabı için yollarda kaldığını zaten biliyoruz. Şimdi derin bir nefes al büyük gün geldi! Hemen çizgi romanımızı sepetine ekle. ‘Yok ben bekleyemem.’ dersen en yakın kitapçıda bizimle buluş.” ifadesini kullanabiliriz.

Ton konusunda kendini daha fazla geliştirmek için “İçerikte Ton Nasıl Belirlenir? Ton Türlerine Göre 4 Etkili Örnek” başlıklı yazımızı inceleyebilirsin.

Anahtar Kelimeler ve Görseller Yerli Yerinde mi?

Yazar arkadaşım, içerik üretimi senin de bildiğin gibi yalnızca metin yazmaktan ibaret değil. Anahtar kelimelerin kullanımı ve görsel unsurların doğru yerleştirilmesi de içeriklerin revizesiz onaya taşınmasında büyük öneme sahip. Yazılarını revizyon sürecine sokabilecek bazı hatalar:

  • Anahtar kelimeleri yanlış ya da eksik kullanmak,
  • Anahtar kelimeleri metnin bazı bölümlerine yığmak ve homojen bir şekilde dağıtamamak,
  • Briefte anahtar kelimelerin örneğin alt başlıklar gibi spesifik olarak bulunmasının istendiği yerlerde kullanım yapmamak,
  • Anahtar kelimeleri yazıya doğal bir şekilde yerleştirememek,
  • Görsel kullanımı istenen içeriklerde görsele yer vermemek,
  • Çok fazla ya da çok az görsel tercih etmek,
  • Görselin boyutuna, kalitesine, konuya uygunluğuna ve yerine dikkat etmemek,
  • Telifli görsellerle içerik hazırlamak.

Kaynak Taramasına Yeterli Vakti Ayırdın mı?

Sevgili arkadaşım, senin de bildiğin gibi “Kullandığın kaynağın kalitesi neyse senin de içeriğinin kalitesi odur.” İyi ve doğru kaynaklarla hazırladığın içerikler okuyucuların gözünde yazılarının güvenirliğini artırır. Hedef kitlene derinlemesine bir bakış açısı sunarak onlara değer katar. Okuyucularını daha etkili bir şekilde harekete geçirmene yardımcı olabilir.

Bunların aksine yetersiz ve yanlış kaynak kullanımı içerik ürettiğin markanın itibarının zedelenmesine yol açabilir. Okuyucuların yanlış yönlendirilmesine sebep olabilir. İçeriklerinin etkili olmasının önünde büyük bir engel oluşturabilir. Hedef kitleye mesajın doğru biçimde ulaşmasını önleyebilir. Tüm bu sebeplerden dolayı kaynak taramasında özensiz davranmak revizeye neden olarak içeriğini büyük ölçüde tekrar yazmanı gerektirebilir.

Eğer kaynak taraması hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacın varsa “İçerik Yazarken Kullanılan Kaynakların Önemi” başlıklı içeriğimiz tam da sana göre!

Başlık ve Açıklamasının Uyumuna Özen Gösterdin mi? 

İçerikte kullanılan başlıklar belirli bir akışı okuyucuya sunmak üzere tasarlanır. Eğer üreteceğin içerikte başlıklar belirlenmişse yapman gereken başlıkların altındaki metinleri doyurucu şekilde oluşturmak. Her başlıkta yalnızca vadedilen açıklamayı yaptığına emin olmalısın. Aksi taktirde ortaya uyumsuz bir metin çıkabilir. 

Eğer başlıkları senin oluşturduğun bir içerik hazırlıyorsan ana başlığın kapsamına dikkat etmelisin ve ara başlıkları bu kapsam doğrultusunda oluşturmalısın. Bunu yaparken de başlıkları tekrarsız ve gerekli bilgileri içerecek şekilde hazırlamalısın. Verdiğin bilgilerin okuyucunun ihtiyacı olan her şeyi sunduğundan, metnin doyurucu olduğundan emin olmalısın. 

Tekrarsız Bir İçerik Oluşturdun mu? 

Revizelerin en önemli sebeplerinden biri de metinde bazı noktaların durmadan tekrar etmesidir. Hiçbir yazar içeriğinde bilerek tekrarlara yer vermek istemez ancak bazı düzenlemelerden, ekleme ya da çıkarmalardan sonra metnin akışı bozulabilir ve içerik üreticisi istemeden tekrara düşebilir. Bunun önüne geçmek için bahsedeceğimiz noktalara dikkat edebilirsin:

  • İçeriğini tamamladıktan sonra baştan sona sesli bir şekilde okumalısın. Sesli okuma yapmak tekrarlayan ya da akışı bozan noktaları kolayca tespit etmene yardımcı olur.
  • Her cümleye “Bu cümleye ya da cümledeki tüm kelimeleri kullanmaya gerçekten ihtiyacım var mı?” nazarıyla bakmalısın. Bazı durumlarda kullandığın cümleler ve sözcükler konuyu uzatmaya neden olabilir. Köpük ifadelerin kullanımı okuyucuları sıkmakla kalmaz, içeriğin tekrara düştüğü hissini yaratabilir. Örneğin evcil hayvan beslemekle ilgili bir blog içeriği yazıyorsan ve içeriğinin bir bölümünde evcil hayvanların iyi birer dost olduğundan bahsettiysen “Bizlerin yalnızlığını bölüşen en iyi dostlarımız evcil hayvanlarımızın bakımında vitamin kullanımı önemlidir.” gibi bir cümle kullanman tekrara yol açabilir. Bunun yerine “Evcil dostlarımızın bakımında vitamin kullanımı önemlidir.” demen yeterli olur.
  • Yazında hep aynı kelimeleri kullanmamaya gayret etmelisin. Aynı kavramı anlatabilecek farklı seçimler yapmalısın. Daha önceden bahsettiğimiz ayakkabı ürün açıklaması örneğini hatırlayalım. Orada “ayakkabı” yerine uygun yerlerde “model, tasarım, ürün, parça” gibi ifadeleri de tercih edebilirsin. Böylece daha zengin, akıcı ve tekrardan uzak bir içerik hazırlayabilirsin.

Metni Yapay Zekâdan ve İntihalden Uzak Tutabildin mi? 

İçerik üretiminde yapılabilecek en kritik hataların başında yapay zekâya içerik yazdırılması ve başka metinlerden intihal yapılması geliyor. Bu yanlışlar başlı başına birer etik sorun teşkil etmenin yanı sıra içeriğini de olumsuz etkileyebilir.

Hem intihal yapmak hem yapay zekâ kullanımı metinlerin SEO’suna zarar verir. Arama motorları okuyuculara en doğru, özgün ve kaliteli içeriği sunmayı amaçlar. Dolayısıyla yapay zekâ kullanımını ve intihali tespit ederek içerikleri oldukça geri sıralara yerleştirebilir. Bu içerikler bir şekilde hedef kitleye ulaşsa bile marka itibarını ciddi şekilde zedeleyebilir. Okuyucularla bağ kurmaya önleyebilir.

İntihal ve yapay zekâ içeriklerinin yalnızca revize almasına değil, tamamen reddedilmesine de sebep olabilir. “Emek Emek Yazdığınız İçerik Reddedildi! 8 Adımda Nedenlerini Açıklıyoruz” adlı içeriğimizi okuyarak hem intihal ve yapay zekâ kullanımının etkileri hakkında çok daha fazla bilgiye sahip olabilir hem yazıların reddedilmesinin diğer sebeplerini öğrenebilirsin.

Sevgili arkadaşım, revize almadan içeriklerini onaylatmanı sağlayacak önemli noktalardan uzun uzadıya bahsettik. Sen de öğrendiklerini uygulamaya geçirmeye ve tıkır tıkır onaylanacak birbirinden güzel içerikler yazmaya hazırsan aramıza katılabilirsin!

İçerikmatik
Beğenebileceğin diğer yazılar
Emek Emek Yazdığınız İçerik Reddedildi! 8 Adımda Nedenlerini Açıklıyoruz
Emek Emek Yazdığınız İçerik Reddedildi! 8 Adımda Nedenlerini Açıklıyoruz
Emek emek âdeta gözünün nurunu dökerek yazdığın içerik reddedildi ve sen de nedenini merak ediyor olabilirsin. Zaman zaman her yazarın içeriğinin reddedilmesi son derece normal. ...
7 Ekim 2024
İçerik ve Topluluk Direktörümüz Anlatıyor: Dijital İçerik Yazarı Olarak Nasıl Gelir Elde Edilir?
İçerik ve Topluluk Direktörümüz Anlatıyor: Dijital İçerik Yazarı Olarak Nasıl Gelir Elde Edilir?
Bazı tekniklere hâkim bir dijital içerik yazarı olmak ister misin? “Ben hep günlük tutardım, okulda da çok güzel kompozisyon yazardım.” diyorsan belki de ...
30 Eylül 2024
Etkili Bir Harekete Geçirici Mesaj (CTA) Nasıl Yazılır?
Etkili Bir Harekete Geçirici Mesaj (CTA) Nasıl Yazılır?
"Amacına en iyi şekilde hizmet eden, dönüşüm oranı yüksek, etkili içerikler yazmak istiyorum." diyorsan doğru yerdesin! İçeriklerinin doğru bölümlerinde Call to Action mesajlarına ...
23 Eylül 2024