Daha önce “Gereksiz zarf kullanımından kaçınalım.” şeklinde bir revize aldın mı, sevgili arkadaşım? Cevabın “Evet.” ise olabileceğin en doğru yerdesin. Editörlerin sürekli düzenleme yaptığı, yazarların ise ikiye ayrıldığı zarf konusunu bugün seninle açığa kavuşturuyoruz.
Zarf kullanımına mesafeli duran ünlü yazarların olduğunu biliyoruz. Örneğin Stephen King zarflar konusunda oldukça katı ve bir söyleşide “Cehenneme giden yolun zarflarla döşeli olduğuna inanıyorum.” bile demiş. Peki zarf kullanımı neden eleştiriliyor, zarflar yazarların dostu mu yoksa düşmanı mı? Zarflarla ilgili aklında oluşabilecek tüm soruların yanıtları içeriğimizde gizli. Hazırsan başlayalım!
Zarfların Eleştirildiği Noktalar
Zarf kullanımının eleştirildiği noktalara geçmeden hemen önce zarfın tanımını hatırlayalım. Zarflar nam-ı diğer belirteçler; fiil, fiilimsi, sıfat ve görevce kendisine benzeyen kelimelerin anlamlarını çeşitli yönlerden güçlendiren ya da sınırlayan kelime grubudur. Zarfların farklı türleri bulunur.
Tanımı incelediğimizde zarfların aslında dilin etkili kullanımında ne denli önemli olduğunu görebiliyoruz. Buna rağmen birçok yazar, şair ve editör zarfların yoğun şekilde kullanılmasından hoşnut değil. Peki, zarfları sevilmeyen ilan etmenin temel sebepleri neler? Madde madde birlikte inceleyelim.
Her Fiili Zarfla Desteklemek
Yazarların metin kalitesini yükseltmek ve hedef kitlesine mesajını doğru şekilde iletmek için yazılarında güçlü fiiller tercih etmesi gerekir. Ancak bazen yazarlar, güçlü fiiller yerine daha zayıf filleri kullanır ve zayıf fiilleri de zarflarla güçlendirme yoluna gider. Örneğin:
- “Coco, yerdeki toz parçalarını hafifçe havalandırdı.” Bu cümlede fiil havalandırmak. Yazar, bu eylemin derecesini bize göstermek için hafifçe zarfını kullanmış. Burada cümleyi şöyle kurabiliriz. “Coco yeri tozuttu.” Tozutmak kelimesi hâlihazırda toz oluşturmak ya da toz parçalarını havalandırmak anlamına gelen bir fiil. Bağlama uygun ve güçlü bir seçim. Ayrıca cümleden toz parçaları isim tamlamasını da çıkarabilmemize olanak tanıdı. Bu da anlaşılırlığa ve akıcılığa katkıda bulundu.
- “Ceyda, köpekten çok fazla korktu.” Bu cümlede tercih edilen fiilimiz korkmak. Yazar, korkmak fiilini güçlendirmek için çok ve fazla zarflarına cümlesinde yer vermiş. Karışıklık olmamasına adına kısaca açıklamamızda fayda var: Fazla kelimesi korkmak fiilinin anlamını güçlendiriyor, çok ise fazla zarfının anlamını güçlendiriyor. Yani ikisi de birer zarf. Cümlede “çok fazla korkmak” ifadesi yerine “ödü kopmak” deyimini kullanabilir, cümleyi “Ceyda’nın köpekten ödü koptu.” biçiminde kurabiliriz. Böylelikle korkunun derecesini okura net ve güçlü şekilde aktarabiliriz.
Anlatımdaki Duruluk ve Netliğe Zarar Vermesi
Zarfların aşırı kullanımı metinlerin duru ve net olmasına da zarar verebilir. Yazıda gereksiz yer kaplayarak akışın bozulmasına yol açabilir. Dilersen söylediklerimizi örnekler üzerinden açıklayalım:
- Adam, kadına döndü ve “Seni seviyorum.” diye yumuşak bir sesle fısıldadı. Cümlesinde fısıldamak fiilini zarfla niteliyoruz. Fakat fısıldama eylemi zaten yumuşak ya da hafif bir sesle gerçekleştirilir. Yani zarf, fiilin kendi içinde olan anlamını tekrarlamış oldu. Bu da anlatımın duruluğunu bozdu.
- “Şüphesiz, rüzgâr kanatlı atlılar gibi epey hızlı geçti hayat.” Bu dize sana tanıdık görünmüş olabilir, yazar arkadaşım. Çünkü Nazım Hikmet’in bir mısrası. Fakat biz dizenin orijinaline bazı zarflar ekledik. Şairin yazdığı mısra “Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat.” dizesiydi. Nazım Hikmet, hayatın çabuk geçtiğini rüzgâr kanatlı atlılar gibi zarf öbeği ile bize kavratıyor. Detaylı incelersek atlılar ve rüzgâr zaten hızlı olur. Ancak biz şairin mısrasına şüphesiz, epey, hızlı zarflarını ekledik. Bu eklemeler sonrasında dize parıltısını yitirdi ve acemice görünmeye başladı. Çünkü “rüzgâr kanatlı atlılar gibi” benzetmesi zaten epey hızlı anlamını zarif biçimde okuyucuya gösteriyor. Yaptığımız ilaveler dizenin netliğini ve kalitesini bozuyor. Şiir severleri şiirden soğutma olasılığı da cabası! Verdiğimiz bu örnek, önde gelen edebiyatçıların yalnızca yetenek ve sezileriyle değil, teknikleriyle de ne denli ileride olduğunun müthiş bir göstergesi.
Zarfların Anlatımı Aşırı Açıklayıcı Hâle Getirmesi
Bazen yazarlar olarak zarfları gerekli ve doğru yerlerde kullanamadığımızda anlatımımız aşırı açıklayıcı hâle gelebilir. Aşırı açıklayıcı anlatım metin kalitesini düşürmenin yanında okuyucuların bir noktada metinden bunalmasına ve okumayı bırakmasına yol açabilir. Birlikte zarflarla dolu örneğimizi inceleyelim:
Sıtkı’nın günü bir hayli yoğun geçmişti. Kısacası yorgunluktan ölüyordu. Eve geri döndüğünde yatağına yattı ve alabildiğine yayıldı. Oysa hâlâ daha ders çalışması gerekiyordu. Doğrusu bunu başarabilecek miydi bilmiyordu.
Şimdi bu ifadeyi sadeleştirmeyi deneyelim:
“Sıtkı’nın günü yoğun geçmişti ve yorgunluktan ölüyordu. Eve dönüp yatağına yayıldı ancak ders çalışması gerekiyordu. Başarabilecek miydi bilmiyordu.” Cümle bu hâliyle aşırı ve gereksiz açıklamalardan arındırıldı. Tüm dolgu kelimeler ifadeden çıkarıldığında anlatımın akışı ve kalitesi de iyileşmiş oldu. Sen bu örnek hakkında ne düşünüyorsun, yazar dostum?
Zarflar Neden Yazıyı Zayıflatır?
Zarf kullanımının eleştirildiği noktalardan bahsettik. Şimdi de zarfların metinleri nasıl zayıflattığına bakalım.
Güçlü Fiillerin Yerine Kullanılması
Zarfların zayıf fiilleri desteklemek için sıklıkla tercih edildiğinde güçlü fiillerin kullanımını geri plana attığına daha önceden değinmiştik. Bu durum yazının zayıflamasının ve etkisini yitirmesinin en önemli sebeplerinden biri. Birkaç farklı örneklere konuyu zihninde kalıcı hâle getirebiliriz:
- “Öfkeyle bağırdı.” yerine “haykırdı” fiilini kullanmak yazıda güçlü bir anlatım ve vurgu oluşturur.
- “Sevgiyle sarıldı.” yerine “sarıp sarmaladı” diyebiliriz ve yazımızı renklendirebiliriz.
- “Tüm dikkatiyle dinledi.” yerine “kulak verdi” ifadesi göze daha güzel gelmiyor mu dersin?
Okuyucunun Duygusal Tepkisini Zayıflatması
“Zarflar yazıyı zayıflatıyor ancak okuyucunun tepkisini nasıl zayıflatabilir?” diye düşünüyor olabilirsin. Hemen bir örnekle açıklayalım:
Bir öykü kaleme aldığımızı düşünelim. Bu öyküde “Kerem, saate boşça baktı.” şeklinde bir cümle kullanabiliriz. Böyle bir cümle Kerem’in ne yaptığını okuyucunun zihninde canlandırmasını sağlar. Ancak okuyucuda herhangi bir his oluşturmak için ya da karakterle bağ kurmalarını sağlamak için yetersizdir.
Oysa bu cümlenin yerine “Kerem, uyandı. Kan ter içindeydi. Uyumadan önce göğsünde hissettiği acının katmerlendiğini fark etti. Gün ışımamıştı. Yatağının karşısında asılı duran eski saate baktı. Fakat zaman önemini yitirmiş gibiydi.” paragrafını kullanabiliriz. Bu paragrafla Kerem’in boş bakışının ardında yatan hikâyeyi öğreniriz. Boşça baktığını söyleyerek geçiştirmemiş oluruz. Kerem ile empati yapabilir, hikâyenin içine girebiliriz. Böylece duygusal tepkimiz de güçlenebilir.
Basit ve özensiz zarflarla anlatacaklarımızı ve okuyucularımızın tepkilerini sınırlandırmamamız çok önemli. Yazar olarak kelime kalabalığından korktuğumuz kadar zarflar yüzünden eksik anlatım yapmaktan da korkmalıyız. Senin de bildiğin gibi yazar arkadaşım, yazarın mahareti doğru sözü yerli yerinde edebilmekten gelir.
Zarfların Dildeki Dinamizmi Öldürmesi
Zarf ve sıfatlarla dolu cümleler dilin dinamizmine balta vurabilir. Metinleri tekrara sürükleyebilir. Yazının sıkıcı ve zor okunan hâle gelmesine yol açabilir. Bunlara birkaç örnek verebiliriz:
- “Kardeşine doğru hızla koştu.” Bu cümlede koşma eyleminin hızla zarfıyla açıklandığını görüyoruz. Fakat koşma eylemi zaten hızlıdır. Gereksiz kullanım cümleyi ağırlaştırıyor. Cümle “Kardeşine doğru yavaşça koştu.” biçiminde kurulsaydı aynı ağırlaşmadan söz etmezdik. Çünkü burada zarf normalde hızlı yapılan bir eylemin gücünü zayıflatıyor. Yavaşça koşmak beklenmeyen bir durum ve muhtemelen bu cümlenin sonrasında bir açıklama doğuracak. Hem o açıklamaya zemin hazırlıyor hem okurda merak uyandırmaya yarıyor.
- Ceylin Barış’a dönerek tehditkâr bir tavırla “Cumaya kadar borcunu öde. Yoksa her şeyi karına söylerim.” dedi. Bu cümlede tehditkâr bir tavırla ifadesi zarf görevinde. Ancak Ceylin söylemiyle Barış’ı zaten tehdit ediyor. Dolayısıyla tehditkâr bir tavırla ifadesi metinde tekrara sebep oluyor.
Zarflar Her Zaman Kötü mü?
Ünlü yazarların ve bizim açıklamalarımızın sonucunda zarflar gözünden düşmüş olabilir. Ancak zarflar her zaman düşmanımız değildir. Zarfların gerekli olduğu birçok yerden söz edebiliriz. Biz yalnızca gereksiz ve anlatımı daraltıcı biçimde zarf kullanımının karşısındayız. Dilersen gel, zarfların dostumuz olduğu durumları da inceleyelim.
Zarfların İşlevsel ve Doğru Kullanımı
Etkili ve anlaşılır bir metin için zarflara ihtiyaç duyarız. Zarfları işlevsel ve doğru kullandığımız bazı örneklere bakalım:
- Sanırım toplantıya gelemeyeceğim. “Sanırım” sözcüğü burada olasılık anlamı taşıyan bir zarf.
- İkide bir beni arama. “İkide bir” ifadesi yineleme anlamı taşıyan bir zarf. Anlatımı başarılı biçimde güçlendiriyor.
- Sabahleyin çok mutluydum. “Sabahleyin” bir zaman zarfı.
- Otelden içeri girdik. İçeri sözcüğü cümle için yararlı bir yer yön zarfı.
- Çok gezen çok bilir. Çok burada fiileri işlevsel biçimde belirten nicelik zarfı.
Zarfların doğru kullanımına daha çok sayıda örnek vermemiz mümkün. Bu yüzden gerekli olduğu takdirde gönül rahatlığıyla belirteçleri kullanabilir, anlatımını iyileştirebilirsin.
Nadir Durumlarda Zarfların Güçlü Bir Etki Yaratması
Zaman zaman zarflar anlatımda güçlü etkiler oluşturabilir. Bunun en iyi örneklerinden biri daha önce bahsettiğimiz Nazım Hikmet dizesidir. Şair, zarfla müthiş incelikli bir ifade inşa etmişti. Buna benzer birkaç örneğe bakalım:
- Ümit Yaşar’ın birkaç dizesi:
Biri vardı ağlayan gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim.
- Necip Fazıl’dan bir alıntı:
İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benim bir yanda Sakarya
- Yahya Kemal’in mısraları:
Hiç yolcusu yokmuş gibi, sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
- Cemal Süreya’nin şiirinden:
Ne kadar yakından ve arada uçurum
İnsanlar, evler aramızda duvarlar gibi.
Tüm bu örneklerde zarfların anlatımı güzelleştirdiğini ve derinleştirdiğini görüyoruz. Bu noktada en usta şairlerin bile zarf kullanımını dengede tuttuğunu aşırıya kaçmadığını gözden kaçırmayalım.
Zarflardan Kaçınmanın Yolları
Sen de zaman zaman metinlerinde zarf kullanımının aşırıya kaçtığını düşünüyorsan bahsedeceğimiz noktalar zarflardan kaçınmana yardımcı olabilir.
Zarfların Yerini Alabilecek Güçlü Fiiller Kullan
Yazımızda uzun uzadıya zayıf filleri zarflarla güçlendirmeye çalışmanın doğru olmadığından bahsettik. Bu yüzden sen de göz dolduran bir anlatım oluşturmak için tek başına güçlü fiiller tercih etmelisin. Yazdığın cümlelerin başarısı için bıkmadan usanmadan daha iyi eylemler bulmaya gayret etmelisin.
Anlatımı Geliştirmek İçin Daha Yaratıcı Yollar Keşfet
Zarflardan kurtulmanın etkili yollarından biri de anlatımı geliştirebilecek yaratıcı yollar bulmaktan geçiyor. Bunu başarmak için uygulayabileceğin bazı teknikler:
- Yazdığın türün en iyi örneklerini okumalısın. Böylece kendi yazılarına dâhil edebileceğin, ilham verici şeylerle karşılaşabilirsin.
- Kendine bir yazma arkadaşı edinerek sana eleştiride bulunmasını isteyebilirsin.
- Beğendiğin yazarları yalnızca kendini geliştirmek amaçlı taklit etmeye çalışabilirsin. Taklitlerini yayınlaman intihale girer bunu unutmamalısın.
- Dil bilgisi konusunda eksiklerin varsa bunları giderebilirsin. Türkçeye ne kadar hâkim olursan o denli yaratıcı olabilirsin.
Zarf Kullanımını Azaltmak İçin Yazma Egzersizleri Yap
Zarf kullanımını azaltmak için yapabileceğin bazı egzersizler:
- Vakit buldukça 5 dakika boyunca rastgele metinler kaleme alabilir ve hiç zarf kullanmamak için kendine meydan okuyabilirsin. İşini zorlaştırmak istersen sıfat kullanımını da sınırlamayı deneyebilirsin.
- Önceden yazdığın bir metni ya da internette karşına çıkan herhangi bir yazıyı inceleyebilirsin. İncelediğin yazıdaki tüm zarfları cümlelerden çıkarıp zarf içermeyen yeni bir yazı elde etmeyi deneyebilirsin.
- Daha evvel yazdığın birkaç içeriği okuyarak en sık kullandığın zarfları listeleyebilirsin. Mesela listende “çok” kelimesi olabilir. Listendeki kelimeleri sıradaki içeriğinde hiç kullanmamaya çalışabilirsin.
Düzenleme Sırasında Zarfların Nasıl Tespit Edilip Çıkarılabileceğini Öğren
İçeriklerinde zarf kullanımını sınırlandırmak için son okumaya ayrıca özen göstermelisin. Gözden geçirme sırasında her zarfı koyu hâle getirebilirsin. Zarf içeren cümleleri tekrar gözden geçirerek eğer zarf o cümle için hayati öneme sahip değilse değişiklik yapabilirsin. Kendi başına zarfları tespit etmekte zorlanıyorsan içeriğini tamamladıktan sonra yapay zekâya taratabilir senin için zarfları tespit etmesini isteyebilirsin. Sonrasında gerekli gördüğün değişiklikleri yapabilirsin.
Sevgili dostum, Mark Twain gördüğün her zarfı öldürmemizi tavsiye ediyor olabilir. Ancak onun ustalığını göz önüne alırsak bizim için en azından zarfların bir kısmını öldürmek yeterli olur. Eğer sen de zarf kullanımıyla arana mesafe koymaya ve birbirinden güçlü metinler hazırlamaya istekliysen hemen aramıza katılabilirsin!