Mükemmel bir içerik hazırlıyorsun, işi teslim ediyorsun ve sonra gelen o e-posta: “Ufak birkaç revizyon rica edeceğiz.” Ama o ufak revizyonlar bir türlü bitmiyor! İşte burada brief okuma becerin devreye giriyor. Çünkü iyi bir içerik sadece yetenekle değil, doğru analiz edilen bir briefle yazılır.
Brief, yazıyı yazmadan önce önüne serilen bir yol haritasıdır. Ama haritaya göz ucuyla bakıp yola çıkarsan yanlış yerlere sapman kaçınılmaz olur. Peki, briefleri sadece okumak yerine onları çözümlemeyi öğrenirsen ne olur? O zaman içerik yazmak bilinmezliklerle dolu bir süreç olmaktan çıkar ve kontrolü tamamen senin elinde olan bir sanata dönüşür. Hazırsan brief analiz etmenin yolları öğrenelim!
Briefin Önemi: Başarıya Giden Yolun İlk Adımı
Freelance içerik yazarı olarak sık sık yeni konulara, markalara ve onların beklentilerine adapte olman gerek. Bir gün turizm alanında faaliyet gösteren bir marka için içerik üretirken diğer gün moda hakkında blog yazabilirsin. Peki, bu kadar geniş bir yelpazede her defasında doğru ve kalite içerik üretmeyi nasıl başarabilirsin? Bu sorunun cevabı belli: Briefi doğru anlayarak!
Briefe sadece markanın isteklerini anlatan bir doküman olarak bakmaktan ziyade onun yol haritan ve zamanı daha verimli kullanman için güçlü bir araç olduğunu fark etmelisin. Dilersen briefi bu kadar önemli yapan unsurlara birlikte bakalım:
- Marka, beklenti ve konu ne olursa olsun içerikte hangi noktaları vurgulaman gerektiğini brief aktarır. Bu noktaları kavradığında hedefi tam 12’den tutturma ihtimalin çok yüksek.
- İçeriği bir üniversite öğrencisi mi okuyacak yoksa bir SEO uzmanı mı? Hedef kitleni doğru tanıdığında içerik dilini, kelime seçimlerini ve tonunu belirlemen kolaylaşır.
- Briefe göre hangi konularda araştırma yapman gerektiğini daha kolay belirleyebilirsin. Böylece konudan bağımsız yığınla kaynak içinde boğulmadan doğru cevapları bulabilirsin.
- Her içerik yazarının en büyük hayaline kavuşabilirsin: Revizyonsuz onaylanan içerik! Markanın beklentilerini en baştan doğru kavramak içeriğini eksiksiz şekilde tamamlamanı sağlar.
Briefi doğru anlamanın içeriği üretmenin yarısı olduğunu söylesek yanlış olmaz. Bir sonraki bölümde briefi doğru anlayabilmek için göz önünde bulundurman gerekenleri anlatacağız. Dilersen diğer bölüme geçmeden önce kahveni hazırla çünkü işin teknik kısmına giriyoruz!
Doğru İçerik İçin Briefi Yorumlamak
İçeriğe başlamadan önce briefte gerçekten nelerin istendiğini ve eksik bırakıldığını anlaman şart. Gelen briefi değerlendirirken şu kritik soruların cevaplarını bulmaya odaklanabilirsin:
İçeriğin Amacı Ne?
Her içeriğin belli bir amacı vardır. Bu nedenle briefi eline alır almaz bakman gereken ilk şey içeriğin neden yazılacağıdır. Eğer içeriğin amacını net şekilde anlamazsan kurguda hata yapabilir, amacına hizmet etmeyen sorulara cevap verebilirsin. Bu durum da içeriğinin müşteri beklentisine uymamasına ve revize almana neden olur. İçeriğin amacını belirleyebilmek için kendine sorman gereken soruları senin için derledik:
İçerik Bilgilendirme Amacıyla mı Yazılacak?
Eğer bu soruya cevabın “Evet.” ise içeriği yazarken bilgileri doğru ve açık şekilde sunmaya, otoriter kaynaklardan yararlanmaya ve okuyucunun aklında soru işareti bırakmamaya özen göstermelisin. Örneğin “Brief nasıl yazılır?” başlıklı bir blog yazdığını varsayalım. Bu içerikte okuyucunun konuyla ilgili temel bilgilere ulaşabilmesini hedeflemelisin. Bilgilendirici içerikler yazarken kendini şu sorulardan oluşan bir kontrol listesine tabi tutabilirsin:
- Konu hakkında önceden hiçbir bilgisi olmayan bir okuyucu yazıyı okuduğunda içeriği anlayabilir mi?
- Yazı içinde istatistikler, araştırmalar veya güvenilir kaynaklara referans verildi mi?
- Okuyucu içeriği tamamladığında metnin temel sorusuna cevap bulabildi mi?
İçerik Satış Odaklı mı Yazılacak?
Bazı içerikler doğrudan bir ürünü veya hizmeti satabilmek amacıyla yazılır. Ürün ve kategori içeriklerini satış odaklı içeriklere örnek olarak verebiliriz. Bu içeriklerde okuyucuyu aksiyon almaya yönlendirmeye, ürünün veya hizmetin avantajlarını öne çıkarmaya ve içeriğin sonuna net bir call-to-action (CTA) vermeye dikkat edebilirsin. Satış odaklı içerikler için kontrol listende şu sorular olabilir:
- İçerik ürünü veya hizmeti net şekilde tanıtıyor ve avantajlarını aktarıyor mu?
- Okuyucuyu içeriği okuduğunda satın almak için aksiyona geçecek motivasyonu bulabilir mi?
- İçeriğin sonunda verdiğim CTA yeterince harekete geçirici ve net mi?
İçerik SEO Amacı Taşıyor mu?
Birçok içeriğin amacı markanın organik trafiğini artırmaya yardımcı olmaktır. Marka SEO talebini briefte doğrudan belirtebileceği gibi anahtar kelimeleri, alt başlıkları ve içerik uzunluğunu vererek de bu amacı aktarabilir. Bu aşamada içeriği belirlenen uzunluğa uygun şekilde ve alt başlıkları doğru sırayla vererek oluşturmalısın.
Briefteki anahtar kelimeleri de uygun yerlerde organik şekilde geçirmeye dikkat etmelisin. Ayrıca içeriğin SEO’ya uyumlu olması için dikkat edebileceğin önemli noktalara 9 Adımda SEO Uyumlu İçerik Oluşturma Rehberi isimli yazımızda detaylıca yer vermiştik. Dilersen bu yazıyı okuyarak SEO uyumlu içerik oluşturma konusunda kendini daha fazla geliştirebilirsin.
SEO amacı taşıyan içerikler için kontrol listeni şu sorularla oluşturabilirsin:
- Anahtar kelimeler eksiksiz şekilde ve uygun yerlerde kullanıldı mı?
- Tüm alt başlıklar doğru yerlerinde verildi mi?
- Başlıklar ve ilgili bölümler arasında bağlam kopukluğu var mı?
- İçeriğin okunabilirliği yüksek mi?
Hedef Kitle Kim?
İçeriği kimin için yazdığını bilmeden doğru dili, kelimeleri ve tonu seçmen mümkün değil. Briefte büyük ihtimalle hedef kitlenin sınırları çizilir. Ancak hedef kitlen hakkında daha fazla detaya ihtiyaç duyuyorsan şu sorulara cevap bulmaya çalışabilirsin:
- İçeriği kimler okuyacak? Gençler mi, profesyoneller mi, ebeveynler mi yoksa 7’den 70’e herkes mi?
- Okuyucunun belli bir meslek profili var mı? Örneğin içeriğin hedef kitlesini dijital pazarlama uzmanları gibi bir meslek grubuna daraltabilir misin?
- Okuyucunun eğitim düzeyi nedir? Bu sorunun cevabı seçeceğin kelimelerden kullanacağın tona kadar pek çok belirsizliği gidermene yardımcı olacak.
Diyelim ki marka briefte hedef kitleyi belirtmemiş. Hemen endişeye kapılma! İzlemen gereken yol çok basit. Öncelikle varsa markanın web sitesini ve sosyal medya hesaplarını inceleyebilirsin. Mevcut içeriklerde kullandığı dilden hareketle hedef kitlesinin sınırlarını çizebilirsin. Ardından markanın rakiplerinin içeriklerine göz atarak hitap edeceğin kitleye dair daha fazla ipucu bulabilirsin.
Hedef kitlen belli olduğuna göre içerikte kullanman gereken dile dair biraz derinlere dalalım mı? Örneğin “Evde ekmek nasıl yapılır?” gibi bir blog yazacak ol. Elbette hedef kitlen öncelikle mutfakla ilgisi olan kişiler. Ama mutfakta vakit geçirmekten ve yemek hazırlamaktan hoşlanan kişilerin eğitim düzeyi hakkında nokta atışı bir cevap vermek mümkün değil. Dolayısıyla bu içeriği daha temel seviyede, teknik kelimeler kullanmadan ve herkesin anlayabileceği bir üslupla yazman gerekiyor.
Ancak hedef kitlenin belli bir alanda uzmanlığı olan kişiler olduğu içeriklerle de karşılaşacaksın. Bu bağlamda içeriği işin profesyonellerine sunacağını unutmadan, üretim aşamasında teknik terimlere hâkim ve profesyonel bir dil kullanman gerekiyor.
Kimi zaman samimi bir tonda yazacağın içeriklere denk gelebilirsin. Samimi bir tonun sınırlarını belirlemen çok önemli. Samimiden kasıt sohbet havasında bir içerik mi yoksa kurumsal bir samimiyet mi?
Hedef kitleni tanımak onun içerikten beklentisini anlamana da yardımcı olur. Kitlenin sınırlarını çizerek içeriğini doğru bir dil ve tonla kurgulayabilir, yazdıklarının doğru okuyucuya ulaşmasını sağlayabilirsin.
İçerik Türü ve Yapısı Nasıl Olmalı?
İçeriğin amacını ve hedef kitleni kavradıktan sonra sıra içeriğin türünü ve yapısını anlamaya geldi. İçerikler markanın kimliğine ve beklentisine değişiklik gösterebilir. Marka, kitlesini bilgilendirme amacıyla blog veya ürünlerini tanıtma maksadıyla kategori içeriği talep edebilir. Bunların yanı sıra sosyal medya hesaplarında yayınlamak üzere içerikler yazmanı isteyebilir. Her içerik türünün kapsamı farklı olacağı için o türleri de yakından tanıman şart.
Örneğin ürün açıklaması yazman istendiğinde içeriğin kurgusundan diline kadar pek çok değişkenle karşı karşıya geleceksin. O içerikte ürünün özelliklerini, avantajlarını ve kullanım alanlarını anlatırken satış odaklı bir kurguda ilerlemelisin. Liste, blog, kategori, sosyal medya veya rehber niteliğinde içerikler hazırlarken her birinin amacına uygun yol alman gerekiyor.
İçerik yapısıysa metnin iskeletidir, sevgili yazar arkadaşım. Alt başlıklardan görsellere, listelerden uzunluğuna kadar her unsur içeriğinin yapısını oluşturur. Briefi incelerken outline verilip verilmediğine bakarak ve şu sorulara yanıt arayarak içeriğinin yapısını belirleyebilirsin:
- Başlıklar arasında hiyerarşi var mı? Başlıklar H1, H2, H3,… şeklinde gruplandırılmış mı?
- Anahtar kelimeler verilmiş mi? Verildiyse içeriğin yüzde kaçını oluşturmaları gerekiyor? Anahtar kelimelere başlıklarda yer vermeli misin?
- İçeriğin uzunluğuna bağlı olarak alt başlıkların yanı sıra maddeleme, tablo ve listeleme kullanmak gerekiyor mu?
- İçeriğin yazılması gereken minimum ve maksimum uzunluk nedir?
İçerikte görsel kullanıp kullanmaman da markanın tercihine bağlıdır. Eğer marka içerikte görsel kullanmanı talep ettiyse bu görselleri hangi kaynaklardan edinmen gerektiğini öğrenmelisin. Telif ihlali yapmamak için ücretsiz ve ücretli stok fotoğraf sitelerini tercih edebilirsin. Markanın kendi ürün veya hizmet görselleri varsa onları talep edebilirsin. Ayrıca görselleri briefte belirtildiği gibi boyutlandırmalısın. Briefte görsel boyutlarına dair bilgi verilip verilmediğini kontrol etmek ve üretim aşamasındayken sormak da revizyonun önüne geçebilir.
İçeriğin türüne uygun ve doğru bir yapıda kurgulanması okuyucu deneyimini ve metnin başarısını doğrudan etkiler. Eğer içeriği yanlış bir türde kurgularsan çok kaliteli şekilde yazdığın metni heba edebilirsin. Bu nedenle briefte içeriğin türüne ve yapısına işaret eden tüm bilgileri iyice sindirerek içeriği yazmaya başlamalısın.
İç ve Dış Bağlantılar Kullanılacak mı?
İçeriğinde bağlantı stratejisini de göz önünde bulundurman çok önemli. Çünkü iç ve dış bağlantılar SEO için gerekli olduğu kadar okuyucunun deneyimini derinleştirmek, bilgiyi doğrulamak ve markanın otoritesini sağlamlaştırmak için de kıymetli. Dolayısıyla marka briefte iç ve/veya dış bağlantı kullanmanı istediğinde bu talebinin amacını bilmen işini kolaylaştırabilir.
İç bağlantı dendiğinde aklına markanın web sitesindeki diğer içerikler gelsin. Dış bağlantıysa başka web sitelerinin linkleridir. Eğer marka senden iç linkleme yapmanı istediyse ilgili içerikleri saptaman gerekiyor. İç linklemedeki temel amaç okuyucunun web sitesinde daha fazla zaman geçirmesini sağlamaktır. Aynı zamanda okuyucunun içerikteki yolculuğunu zenginleştirir. Mevcut içeriğin kapsamını aşacak ama okuyucunun öğrenmeye ihtiyaç duyabileceği bir bilgi olduğunu düşünüyorsan iç linkleme yapabilir, okuyucunun soru işaretlerini markanın içeriklerinde gezinerek gidermesini sağlayabilirsin.
İç linkleri yerleştirirken dikkat etmen gereken birkaç nokta var. Defterini hazırla, sana kontrol listesi vereceğiz:
- Marka briefte kaç adet iç linkleme yapılmasını istemiş? İçerikte talep edilen miktarda bağlantı verildi mi?
- Linkleri doğal akışta mı yerleştirdin yoksa alakasız yerlerde sadece iç linkleme yapabilmek için mi kullandın?
- İç bağlantılar okuyucunun işine yarayacak mı? Metnin amacına hizmet ediyor mu?
İç bağlantılar tamam. Peki, dış bağlantıları nasıl kullanman gerekiyor? Marka senden dış bağlantı kullanmanı istememiş de olabilir. Ancak sen içeriği yazarken -özellikle bilgilendirici, otoriter bir tonda yazdığın metinlerde- güvenilir ve resmî kaynakların linklerini ekleyebilirsin. Bu sayede içeriğin doğruluğunu ve güvenilirliğini artırabilirsin.
Dış bağlantılarını seçerken markanın taleplerini göz ardı etmemeye çok dikkat et. Örneğin markanın rakibi otoriter ve güvenilir bir kaynak olabilir ancak marka, rakibinin web sitesine bağlantı vermek istemeyebilir. Bunun yanı sıra gereksiz link bombardımanı yapmamaya ve bağlantıları yeni sekmede açılacak şekilde eklemeye özen göstermelisin.
Giriş Bölümü Yazılmalı mı?
Her içerikte giriş bölümüne ihtiyaç var mı sence? Hemen hemen pek çok içerikte giriş bölümüne yer versek de aslında her metinde buna ihtiyaç olduğunu söyleyemeyiz. Örneğin web sitesinin FAQ (Sıkça Sorulan Sorular) bölümünde doğrudan sorulara yer vermen gerek. Aynı şekilde ürün içeriği yazarken de marka tercihine bağlı giriş bölümüne yer verebilirsin. Marka, ürün içeriğinde giriş yazmanı istediğinde de bunun bir blogdaki giriş gibi olmadığını bilmelisin. Bu tarz içeriklerde giriş genellikle kısaca ürünü tanıtan bir iki cümleden ibarettir.
Kategori içeriklerinde de giriş yerine H2 başlık kullanabilir, ilk H2 başlığın görece giriş bölümün olabilir. Dolayısıyla markanın briefte giriş bölümüne dair verdiği bilgileri didik didik etmende fayda var. Yoksa hiç gerek yokken uzun uzadıya bir giriş bölümü yazabilirsin. Diyelim ki marka girişle ilgili hiçbir bilgi vermedi. O zaman “Belirli bir açılış cümlesi veya marka mesajı kullanılacak mı?” veya “Girişte spesifik bir CTA, vurgu veya marka söylemi olmalı mı?” gibi sorulara cevap aramaya başlayabilirsin.
Bu sorulara doğru cevabı vermekle birlikte blog ve SEO amaçlı içerik yazacaksan giriş bölümünü eklemen gerektiğini de aklından çıkarma. Giriş bölümü okuyucunun metninle karşıladığı ilk saniyelerdir. Eğer o ilk saniyeleri çok verimli kullanmazsan okuyucunun içeriği okumaya devam etmesini sağlaman zorlaşabilir. Bu nedenle giriş bölümünü olabildiğince etkili şekilde yazmaya gayret edebilirsin. Giriş bölümünü nasıl daha etkili şekilde yazabileceğin başka bir içeriğin konusu olsa da sana birkaç ipucu vermeden geçemeyeceğiz, yazar arkadaşım.
- Girişin ilk cümlesinin dikkat çekici olması önemli. Soru cümlesi veya istatistik içeren ve kısa bir hikâye anlattığın bir giriş olabilir.
- Okuyucunun neden bu yazıyı okuması gerektiğini girişte vermelisin. Bu yazıyı okuduğunda ne elde edecek, gerçekten aradığı soruların cevabını bulacak mı?
- Yazının konusunu çok kısa şekilde özetleyebilirsin.
- Son olarak okuyucuyu içeriğe yönlendirerek giriş bölümünü bitirebilirsin.
Call-to-Action (CTA) Eklenmeli mi?
Harekete geçirici mesaj anlamına gelen CTA, okuyucunun içeriği okuduktan sonra markanın talep ettiği aksiyonu almasını sağlar. Bu mesaj, içeriğin türüne ve amacına göre değişiklik gösterebilir. Örneğin satış odaklı bir içerik yazıyorsan CTA’nın kullanıcıyı ürünü veya hizmeti incelemeye ve satın almaya yönlendirmesi gerekir. İçerik trafiği ve etkileşimi artırma amacı taşıyorsa yazacağın CTA da okuyucunun web sitesinde daha fazla zaman geçirmesini teşvik etmelidir.
Bunların yanı sıra form doldurmaya, üye olmaya veya içeriği paylaşmaya yönelik CTA’lar da yazılabilir. Harekete geçirici mesajın içeriğin hangi bölümünde veya bölümlerinde verilmesi gerektiği de briefte yer alır. Doğru ve etkili bir CTA yazabilmen için ihtiyacın olacak bilgilere yer verdiğimiz “Etkili Bir Harekete Geçirici Mesaj (CTA) Nasıl Yazılır?” adlı içeriğimizi okuyabilirsin.
Kaynak Kullanımında Nelere Dikkat Edilmeli?
Marka otoritesini korumak ve güçlendirmek, okuyucuya doğru bilgileri vermek ve değerli bir metin sunabilmek için kaynak seçimine çok dikkat etmelisin. Kaynak araştırması yaparken öncelikle resmî ve güvenilir kaynakları taramaya başlayabilirsin. Ardından sektör raporlarını, güvenilir ve otorite sayılabilecek blogları, saygın haber kaynaklarını ve tutarlılık sağlaması açısından markanın diğer içeriklerini esas alabilirsin.
Kaynak kullanımında dikkat etmen gereken diğer hususları da şöyle sıralamak mümkün:
- Marka briefte hangi web sitelerini kaynak olarak kullanmanı talep etmiş?
- Kaynaklarda verilen bilgiler ve veriler güncel mi?
- Kaynaklarda verilen bilgiler doğrulanabiliyor mu?
- Seçtiğin kaynaklar markanın kimliğine ve önceki içeriklerine uygun mu?
Ayrıca kaynak kullanımının önemi hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak istersen “İçerik Yazarken Kullanılan Kaynakların Önemi” adlı içeriğimize göz atabilirsin.
Artık briefi analiz ederken takım çantana doldurduğun bu bilgilerle marka talebine ve içerik türüne uygun çıkarımlar yapabilecek, metinlerini daha kaliteli hâle getirebileceksin.
Brief Alırken Dikkat Etmen Gerekenler
Freelance içerik yazarı olarak her zaman içerik firmalarıyla çalışmayabilirsin. Markalarla bireysel anlaşmalar yapabilir, içerik üretim sürecini tek başına yürütebilirsin. Dolayısıyla brief alırken bazı noktalara dikkat ederek eksiksiz ve doğru verilere ulaşmanı kolaylaştırabilirsin.
Peki, brief alırken kesinlikle dikkat etmen gereken noktalar neler? Şimdi yine bir kontrol listesi yaparak bu süreci kolayca yürütebilmene destek olalım.
- Briefi okuduğunda yukarıda detaylandırdığımız tüm sorulara cevap bulabilmelisin. Eğer brief bu temel noktaları içermiyorsa içeriğe başlamadan önce markayla iletişime geçerek eksik noktaları netleştirebilirsin.
- Hedef kitlen net şekilde tanımlanmış mı? İçeriğin yayınlanacağı platform belli mi? Bu sorulara cevap verebiliyorsan içerik dilini ve tonunu rahatlıkla belirleyebilirsin. Dolayısıyla briefte hedef kitle ve içeriğin konumu hakkında bilgi verilip verilmediğini kontrol edebilirsin.
- Briefte içeriğin uzunluğu, alt başlıkları ve anahtar kelimeleri içeren outline paylaşılmış mı?
- Görsel, tablo, CTA, iç ve/veya dış bağlantı kullanılacak mı?
Doğru Brief ve Yanlış Brief
Freelance içerik yazarlığında iyi bir briefle kötü bir brief arasındaki farkı anlamak zaman yönetimini optimize etmek ve gereksiz revizyonlardan kaçınmak için kritik öneme sahip. Peki, iyi bir brief nasıl olmalı? Kötü ve eksik bir briefi nasıl anlayabilirsin? Şimdi briefleri nasıl analiz edebileceğine birlikte bakalım:
İyi Brief Örneği
Aşağıda iyi bir brief örneğini inceleyelim:
- Proje Adı: e-Ticaret Blogu için SEO Odaklı Kılavuz
- İçerik Türü: Blog yazısı
- Hedef Kitle: 25-40 yaş arası girişimciler ve e-ticaret mağaza sahipleri
- İçeriğin Amacı: Hedef kitlenin SEO konusunda bilgi edinmesini sağlamak ve markanın blog trafiğini artırmak
- Kelime Sayısı: 1500-1800 kelime
- Dil ve Üslup: Resmî ama samimi, sektör uzmanlarına hitap eden bir ton
- Anahtar Kelimeler: e-ticaret SEO, online mağaza optimizasyonu, SEO stratejileri…
- İç Linkler: Markanın önceki SEO içeriklerine bağlantı verilmeli
- Dış Linkler: Güvenilir kaynaklardan (Moz, Ahrefs, Google Search Central) en az 2 referans eklenmeli
- CTA: “SEO stratejinizi geliştirmek için X hizmetimizi inceleyin!”
Başlık Önerisi: “E-Ticaret Siteleri İçin SEO Rehberi: 2025’te Öne Çıkmanın Yolları”
Alt Başlıklar:
- [H2] E-Ticaret SEO’nun Temel Bileşenleri
- [H3] Anahtar Kelime Araştırması: Doğru Kelimeleri Hedefleme
- [H3] Teknik SEO: Arama Motorlarına Uyumlu Hâle Gelmek
- [H3] Site Mimarisi ve Navigasyon: SEO Dostu Bir Yapı Oluşturmak
- [H2] Ürün Sayfaları İçin SEO Stratejileri
- [H3] SEO Uyumlu Ürün Açıklamaları Yazma
- [H3] Görsel ve Video SEO: Ürün Görselleri Nasıl Optimize Edilmeli?
- [H3] Ürün İncelemeleri ve Kullanıcı Yorumları SEO’ya Nasıl Katkı Sağlar?
- [H2] Blog İçeriği ile Organik Trafik Artırma
- [H3] İçerik Pazarlaması ile SEO Gücünü Artırma
- [H3] Sıkça Sorulan Sorular (FAQ) İçeriklerinin SEO Katkısı
- [H2] Yerel SEO ve Google My Business Optimizasyonu
- [H3] Google My Business ve Yerel Rehberlerde Listelenme
- [H3] Yerel Backlink Stratejileri
- [H2] Backlink Stratejileri: Otorite Kazanmanın Yolları
- [H3] E-Ticaret Siteleri İçin Backlink Alma Yöntemleri
- [H3] Rakip Backlink Analizi ile Strateji Geliştirme
- [H2] Teknik SEO Güncellemeleri ve Trendler (2025)
- [H3] Core Web Vitals ve Kullanıcı Deneyimi (UX) Odaklı SEO
- [H3] Yapay Zekâ Destekli SEO Araçları
Neden İyi?
- İçeriğin amacı, tonu ve hedef kitlesi belirlenmiş.
- Anahtar kelimeler ve bağlantılar açıkça belirtilmiş.
- Başlıklar ve alt başlıklar tanımlanmış.
- İçerikten ne beklendiği baştan belirlenmiş.
Eksik/Kötü Brief Örneği
Şimdi kötü bir brief örneği inceleyelim:
- Proje Adı: Blog Yazısı
- İçerik Türü: Blog yazısı
- Hedef Kitle: Geniş bir kitle
- İçeriğin Amacı: Bilgilendirme
- Başlık Önerisi: SEO hakkında bilgi verilecek
İçerikle ilgili tek bilgiler bunlar. Kelime sayısı, anahtar kelime, ana başlık ve alt başlıklar, CTA, iç/dış ve görsel kullanımı hakkında hiçbir bilgi verilmemiş. SEO hakkında çok genel bir brief verilmiş ancak yazar olarak böyle bir briefle içeriğe başlayabilmen mümkün değil.
Böyle bir brief aldığında yazıya hemen başlamamalısın! Önce markaya eksik bilgileri tamamlayacak sorular yöneltmelisin:
- Bu içeriğin hedef kitlesi kimdir? Daha spesifik bir kitle belirleyebilir miyiz?
- İçerik SEO odaklı mı olacak? Anahtar kelimeler ve alt başlıklar belirli mi?
- Belirli bir kelime sınırı var mı yoksa içeriğin uzunluğu konuya göre mi şekillenecek?
- İç bağlantılar veya dış kaynak kullanımı gerekiyor mu?
Bu sorularla markayla iletişime geçerek briefi eksiksiz hâle getirebilir ve daha sağlıklı bir çalışma süreci oluşturabilirsin.
Geldik yolun sonuna, sevgili içerik yazarı arkadaşım! Eğer bu noktaya kadar geldiysen artık briefleri sadece okumayacak, satır satır analiz ederek kusursuz içerikler üretebileceksin. Dilersen aramıza katılarak iyi brief, doğru yorumlama ve mükemmel içerik yolculuğuna başlayabilirsin.
